Galeri Artsürem, ferah salonları, geniş, yüksek duvarları ve koleksiyonuyla Ankara'nın önemli
sanat merkezlerinden biridir. Artsürem’in önceliği, nitelikli sanat eserlerini nitelikli sanat alanlarıyla
buluşturmaktır. Ancak Artürem, sadece sanat eseri satışı odaklı çalışmaz. Artsürem, aslında bir sosyal bilimler
terimi, bir bakış açısı, bir yaklaşımdır…Zaman içinde bir ögenin yerini başka bir öge alır…İşte, Artsüremli
yaklaşım, buradan yola çıkar. Yani, öncülü ve ardılı tespit eder. Diğer bir ifadeyle, artsürem; kronolojik bir ele
alma biçimidir…Galerimize Artsürem ismini verirken, sanatın biçimbirimsel yapısından ve bu ardılların kronolojisiden
ilham aldık. Peki, biz sadece kronolojiye mi önem veriyoruz? Elbette hayır. Galerimizin en çok sevdiği kelimelerden
biri de eşsüremdir. Eşsürem, aynı zaman dilimindeki parçaların birbiriyle ilişkisini ele alır. Artsürem, bir sanat
galerisi olarak güçlü bir zihinsel altyapıyla kurulmuştur. Artsürem'in farklı alanlardan gelen genç bir icra ve
danışma ekibi vardır (Resim, Heykel, Sinema, Siyaset Bilimi, Hukuk, Dilbilim, Psikoloji, Ekonomi, Yazılım). Bütün
faaliyetler akademik bir hassaslıkla ele alınır, sanatın kendi özgünlüğü içinde değerlendirilir. Özcan Özkarakoç
Denge
Statue |
Artsürem Online Sergi
karışık teknik, seramik-metal.
“Denge” serisinin en yeni ve en büyük formu olarak sergilenen çalışma, diğer birçok eserin de çıkış noktasını oluşturan, stilize edilmiş insanı simgelemektedir. Basit şematik ilkel anlatımdan, karmaşık anatomik yapısının morfolojik analizlerle, en ideal yapıda tasvir edildiği 16,17,18 ve 19. yüzyıl uyarlamalarına ve 20. yüzyıldan günümüze kadar sanatçı algı ve yorumlarında imge haline gelen insan bedenine bu eserde, çağdaş bir yorum getirilmiştir. Bu yorum getirilirken, Türklerin Orta Asya'dan beri kullandığı simgelerden yola çıkılmıştır.
Ana taşıyıcı olan dikey ikiz formlarda, kil ile ön modelleme yapılmış, kalıplanan form kalıp içine basılan şamotlu kil ile şekillendirilmiştir. Kurutulan şamotlu kil, bakır oksit ile tonlanmış, 1300 C ısıda on saat pişirilmiştir. Bu formlarda doğal görünümü ve dokusuyla etkili bir görünüm elde edilmiş, İnsan bedeninin geçiciliğine ve döngüsel sonunun toprak oluşuna alegorik bir gönderme yapılmıştır.
Yatay olarak eserin üst kısmında yer alan metal parça ise 5 mm kalınlığında siyak sac levhadan plazma kesim yapılarak çıkartılmış perdahlanarak parlatılmıştır. Bu parçanın vermek istediği mesaj ise İnsanoğlunun evreni şekillendirmede geldiği noktadır. Metal kalıcılığı ve teknolojiyi, insan ise gelip geçiciliği vurgulamaktadır. Teknik çözümlemeler ve estetik kaygılar gözetilerek, bağlantı noktalarında ve kaide çözümlemelerinde ideal bileşenler gözetilmiş, kaide eserin yapısal bütünlüğüne dahil edilmeye çalışılmıştır.